Kronik kelimesi, genellikle sürekli tekrar eden tıbbi sorunlar için kullanılan bir terimdir. Ancak, farklı alanlarda da kullanılması mümkündür. Türk Dil Kurumu'na göre kronik; “uzun zamanlar boyunca herhangi bir çözüm getirilememiş, olup tekrar eden, olayların kronolojik sırayla yani ardı ardına yazılarak tarih” anlamına gelir. Kronik sözcüğüne ayrıca “süregelen” gibi kelimelerle de açıklık getirmeye çalışan Türk Dil Kurumu, “vakayiname” kelimesini de önermektedir. Tıp literatüründe bir sağlık sorununun kronik olarak sayılması konusunda bazı farklı görüşler bulunmakla birlikte, genellikle birkaç aydır devam eden sorunlar için kronik kelimesi kullanılır. Kullanmakta olan insanların en çok kronik ağrı duyduğu kelime, birkaç aydır devam eden ve sürekli olarak tekrar eden ağrı tiplerini tanımlamaktadır.

Tıp bilimlerinde hastalıklar ve ağrılar, kronik ve akut olarak iki temel ifade ile tanımlanır. Kişinin herhangi bir zarar görmesi sonucunda ani gelişen sorunlara akut denirken, kronik problemlerin uzun yıllar öncesine dayanan nedenleri olabilir. Migren hastalarının belki de duymak istedikleri en son kelimelerden biri olan kronik, sürekli tekrar eden baş ağrılarının giderilmesi için kullanılır. Kronik ağrılar, insanın yaşam enerjisini azaltan, moral bozan ve sürekli tekrar ettiği için sinir bozucu olan ağrılardır. Tıbbi geçmişin doğru şekilde değerlendirilmesi ile kronik hale gelen sağlık sorunlarının çözümüne kavuşturulması mümkün olsa da, birçok faktörün söz konusu olması nedeniyle bazen çözüm bulmanın ciddi anlamda zorlu bir sürece dönüşmesine sebep olmuştur.

Kronik hastalıkların yönetimi ve tedavisi, multidisipliner bir yaklaşım gerektirir. Hastaların yaşam kalitesini artırmak için düzenli takip ve tedavi planları oluşturulmalıdır. Ayrıca, hastaların kendi sağlık durumlarını takip etmeleri ve gerekli yaşam tarzı değişikliklerini yapmaları büyük önem taşır. Kronik hastalıklar genellikle tam olarak iyileştirilemez, ancak belirtiler kontrol altına alınabilir ve hastaların yaşam kalitesi artırılabilir.